Doğa Derneği, ülkemizin en büyük kuş türlerinden biri olan tepeli pelikanların korunması amacıyla İzmir’de yapay üreme platformu oluşturuyor. Pelikanların ekolojisine ve uluslararası başarılı örneklere göre planlanan yuvanın başarılı olması için farklı uzmanlar bir araya gelerek çalışıyor. Çalışmanın ilk aşamasının yıl sonunda tamamlanması planlanıyor ve Doğa Derneği gönüllüler ile destekçilerini bu projeye katılmaya davet ediyor.
Dernek uzmanları, Ukrayna, Yunanistan, Rusya ve Bulgaristan gibi ülkelerde uygulanan başarılı yapay yuva örneklerini inceledi ve Gediz Deltası’ndaki koşullara uygun bir yuva tasarımı geliştirdi. Ahşap yuva platformu, Eylül ayı sonunda tamamlanacak ve doğal materyallerden oluşan yuva malzemeleri platformun yüzeyine yerleştirilecek. Ayrıca, pelikanların platformu kabul etmesi için pelikan maketleri de kullanılacak.
Tüm dünyada koruma çalışmaları yoğun olarak yürütülen tepeli pelikanların dünya nüfusu 11,400-13,400 birey olarak tahmin ediliyor. Kanat açıklığı 3 metrenin üzerinde olan bu kuşlar, başlarının tepesindeki kabarık tüylerden adlarını alıyor.
Dünya Doğa Koruma Birliği (IUCN) Kırmızı Listesi'nde 2017 yılına kadar nesli küresel ölçekte hassas (VU) olarak değerlendirilen tepeli pelikanlar, yoğun koruma çalışmaları sayesinde o yıldan itibaren nesli tehlikeye yakın (NT) kategorisine alındı.
Türkiye’de kayıt altına alınan üç pelikan türünden biri olan tepeli pelikan, 1950-1980 yılları arasında ülkemizde 17 farklı sulak alanda ürüyordu. Ancak sulak alanların kurutulması, su rejimine yapılan müdahaleler ve yuvalama alanlarının bozulması nedeniyle popülasyonu ciddi oranda azaldı. Bugün Türkiye’de sadece beş bölgede ve yaklaşık 500 çift tepeli pelikan düzenli olarak üremeye devam ediyor. Bu alanlardan biri olan Gediz Deltası, dünya çapında öneme sahip olup, tepeli pelikanların dünya nüfusunun yüzde 3’üne ev sahipliği yapıyor. Ancak, iklim değişikliği ve insan etkileri nedeniyle bölgedeki yuvalama alanları tehdit altında bulunuyor.
Doğa Derneği, tepeli pelikan popülasyonunu korumak için çalışmalarını sürdürüyor ve kaybedilen alanların etkilerini anlamak için araştırmalar yapıyor.
UHA Haber Merkezi - SEZGİN AKKOYUN
SON YAZILAR